Buldan Bezi
Osmanoğullarının henüz Bursa'ya yerleşmeden Germiyanoğullarının aracılığı ile Buldan'dan kumaş temin ettikleri tarihi kayıtlarda mevcuttur. Osmanlı Devletinin kuruluşundan sonra da sarayın dokuma ihtiyacının bir kısmı BULDAN'dan sağlanmıştır. Ertuğrul Gazi'nin içliği, Barbaros'un şalı, Padişah Genç Osman'ın gömleği Buldan' da dokunmuştur. Bu örnekler Topkapı Sarayı Müzesinde görülebilir.
Türk dokuma kumaş ve işlemelerinde motifler genellikle bitkiseldir. Lale, Karanfil gibi çiçekler ve çeşitli dallar özellikle XVI.yüzyılda çok kullanılmıştır. Renkler kırmızı başta olmak üzere çini mavisi, güvez, pişmiş ayva ve safran sarısıdır. Bu gelenek BULDAN dokuma ve işlemelerinde de açıkça görülür. Desenler geometrik bitkiseldir. Renklere ise kırmızı, sarı ve beyaz hakimdir. Kırmızı renkli bezler bayrak yapımında diğer renkler ise sarık ve iç çamaşırı imalinde kullanılmıştır.
1779 yılına kadar Buldan'da dokumacılık, ilkel tezgahlarla yapılıyordu. Bu tarihten sonra Buldan'ın bucak olması Bucak Müdürünün çalışmalarıyla dokumacılığın gelişmesi için çözümler aranmış, mekiği boynuzdan, masurası kargıdan tezgahlarda 10 numaradan 20 numaraya kadar ipliklerle başörtüsü, peştamal, çarşaf ve BULDAN bezi gibi dokumalar yapılmıştır. 1910 yılında Osman SAY isimli dokumacı, İstanbul'da gördüğü çekme (kamçılı) bir tezgahı Buldan'a getirmiş, Buldan zamanın en ileri tekniğine sahip tezgahlardan yararlanma imkanını bulmuştur. Bu tezgahlarda pamuklu, ipekli kumaşlar dokunmuş, dokunan bu kumaşlar yıllarca çeşitli ihtiyaçları karşılamıştır. Dokuma araç ve gereçlerini günün şartlarına göre düzenlenmesi nedeni ile 1951 yılından başlayarak motorlu tezgahlar kullanılmaya başlanmıştır. Bugün ipekli vb. türdeki ince kumaşlar, peştamal, üstlük örtü türü dokumalar halen el tezgahlarında diğer türler ise motorlu tezgahlarda dokunmaktadır.
Dokumacılık önceleri el tezgahları ile, elektriğin gelmesiyle mekanik tezgahlarda, günümüzde ise gelişmiş otomatik tezgahlarla sürdürülmektedir. Buldan ve çevresinde hakim olan el sanatı ailece işletme şeklindeki dokumacılıktır. Yörede dokuma boyacılığının hammaddesi olan ayva çekirdeği, nar kabuğu, ceviz yaprağı ve meşe palamudunun da çok bulunması ve yörenin doğu ticaret yolu üzerinde olması bu sanatın gelişmesini kolaylaştırmaktadır.
Peştemaller ipekli ve pamuklu olarak dokunurlar. Peştemaller önceleri kadınlar tarafından sokağa çıkarken elbiselerinin üzerinden bele bağlanarak kullanılırdı. Bugün ise sehpa ve masa örtüsü olarak kullanılmaktadır. Çarşaflar tek ve çift kişilik ayrıca yatak ve yorgan için çeşitli ebatlarda ipekli ve pamuklu olarak dokunmaktadır. Daha çok pamuklu olarak dokunmaktadır. Daha önceleri çarşaf olarak kullanılan, ipekten dokunan HOŞGÖR bugün bez türü olarak kullanılmaktadır
1893 yıllarından beri eni 30 ile 60 santim arasında değişen ve atkıda bükülü iplik kullanıldığı için kıvır kıvır bir görünümü olan Buldan Bükülü
Bezi iç çamaşırı yapımında özellikle iç gömleği olarak kullanılmaktaydı. 1930 yıllarında GROFON adını alan bu bez; düz renkli, çizgili ve kareli olarak dokunuldu. İzmir Valisi Kazım DİRİK'in emriyle İzmir'in bütün okullarında okul forması olarak kullanılmıştır. Daha sonraları düz, çizgili bordürlü, kareli olarak dokunan bu bezlerden yapılan kadın, erkek gömlekleri, çeşitli maksi elbiseler ve bluzların üzerlerine floş, sim ya da orlon ipliklerle işlenmiştir. 1970'li yıllarda bu bezler özellikle Almanya, Fransa, Belçika gibi Avrupa ülkelerine ihraç edilmiştir.
Günümüzde teknolojinin son haliyle dokunan buldan bezleri evimizin her köşesinde yer aldığı gibi gömlek bluz, etek, pantolon , şort … gibi kıyafetlerimizdede yer almaktadır.